17 Ocak 2021 Pazar

31.12.2017 Tarihi İtibariyle İnşa Halinde Olan Yapılar İmar Barışından Yararlanabilir mi?

 

İmar barışı düzenlemesi yürürlüğe girdiğinde, imar mevzuatına aykırı olup, 31.12.2017 tarihi itibariyle bitmiş yapılar olabileceği gibi inşaatı devam eden yapıların da bulunabileceği bir gerçektir.

Bu anlamda, örneğin 31.12.2017 tarihi itibariyle 4. kat seviyesinde olan bir inşaatın, Kanunun yürürlüğe girdiği 18.05.2018 tarihinde 5. kat, yapı kayıt belgesinin alındığı tarihte de 7. kat seviyesinde olduğu düşünülecek olursa, bu yapının imar barışından yararlanması mümkün olmayacak mıdır? Ya da hangi halde bu yapı imar barışından yararlanıp kullanım hakkı elde edilecektir.

Verilen bu örnekteki gibi bir yapının 31.12.2017 tarihi itibariyle 4. kat seviyesindeki haliyle imar barışından yararlandırılmaması Yasa koyucunun, “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması” amacına aykırılık oluşturur.

Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın 6. maddesinde, “İnşaat halindeki yapılarda 31/12/2017 tarihi itibari ile bitmiş olan kısımlar için ilave inşaat alanı ihdas etmemek şartı ile Yapı Kayıt Belgesi verilir ve Yapı Kayıt Belgesi verilen kısımların eksik inşaat işleri tamamlanabilir”. hükmüne yer verilerek inşaat halindeki yapıların da imar barışından yararlandırılması öngörülmüştür.

Ancak Yasa’da esas alınan tarih 31.12.2017 tarihi olduğuna göre, söz konusu yapının bu tarihten sonraki (ruhsata tabi iken ruhsatsız olarak yapılmış olan) kısımlarının Yasa hükümlerinden yararlandırılması mümkün değildir.

Bu sebeple, 31.12.2017 tarihinde inşaat halinde bulunan bir yapının, bu tarihten sonra tamamlanarak, tamamlanmış haliyle yapı kayıt belgesine konu edilmesi durumunda imar barışından yararlandırılması mümkün olmamakla birlikte; yapı kayıt belgesinin, yapının 31.12.2017 tarihindeki durumuna göre düzenlenmiş olması halinde, yapının bu tarihteki kısımlarının imar barışından yararlandırılmaması, Yasa’nın amacına aykırı olarak, yorum yoluyla kapsamının daraltılması sonucunu doğuracaktır.

31.12.2017 tarihinde inşaat halinde bulunan bir yapının inşaatına 31.12.2017 tarihinden sonra devam edilmiş olmakla birlikte 31.12.2017 tarihindeki durumu için yapı kayıt belgesi başvurusunda bulunmuşsa, salt 31.12.2017 tarihinden sonra inşaata devam edilmiş olması sebebiyle inşaatın 31.12.2017 tarihindeki durumu için de imar barışından yararlanılamayacağı düşünülemez. Böyle bir durumda ortada hukuka uygun şekilde alınmış bir yapı kayıt belgesi bulunmaktadır. Belgenin alınmasında Yasa’da ve Esaslar’da aranan şartlarda herhangi bir eksiklik ya da yanlışlık yoktur. Yapı Kayıt Belgesi yapının belgede gösterildiği şekliyle kullanım amacına yönelik olduğundan, yapı belgede yer aldığı şekliyle kullanım hakkı elde etmiştir.

Burada hukuka aykırılık taşıyan şey yapı kayıt belgesi değil, 31.12.2017 tarihinden sonra yapılan imalatlardır. Bu imalatların da, Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar’ın 6/7’inci maddesinde yer alan “Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarda ruhsat alınmaksızın yapılabilecek basit onarım ve tadilatlar yapılabilir”. hükmünü aşan nitelikte ruhsata tabi imalatlar olması halinde, yapı kayıt belgesinin iptali değil 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32 ve 42. maddeleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

İmar barışı düzenlemesi bir bütün olarak gerekçesi ile birlikte değerlendirildiğinde, imara aykırı yapılar için bu belgenin verilmesiyle, mülkiyet hakkının kişiye sağladığı haklardan kullanma hakkına ilişkin olarak, maliklerine yapıyı kullanma yetkisi verdiği, yapının kullanımı ve zilyetliği hususunda idari bir statü sağladığı görülmektedir.

Yapı kayıt belgesi verilmekle sağlanan bu statü, imar mevzuatına aykırı olması nedeniyle korunmayan ve aslında yıkılması gereken bir yapının kullanılması konusunda, yapı malikine idare tarafından bir koruma sağlanmaktadır. Belge, imara aykırı bir yapıyı imara uygun yasal bir statüye getirmemekle birlikte, yapı sahibine binanın kullanımı konusunda olanak sağlamaktadır.

Bu hususlar dikkate alındığında, düzenlemenin, mülkiyet hakkı ile ilişkili olduğu, düzenleme ile imara aykırı olup yıkılması gereken yapıların kullanılmasına müsaade edilerek mülkiyet hakkını genişlettiği görülecektir. Bu kapsamda idare, imara aykırı yapının kayıt altına alınması şartıyla, mer'i mevzuata göre para cezası verilmesi, yıkılması ve yapının kullanımını sağlayan aboneliklerin tesisi hususlarında kendisini sınırlamakta ve yapı malikine mevcut kurallara uyulmaksızın yapının kullanılmasına olanak sağlamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder