7143 sayılı Kanunla 3194
sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici 16. maddeyle getirilen düzenlemenin adı imar
barışı olmakla birlikte, esasen bu düzenlemeyle getirilen bir imar affıdır.
Bu imar affının en önemli
argümanı ise “Yapı Kayıt Belgesi” dir.
Düzenlemeye göre, yapı
kayıt belgesi 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için kişinin beyanına
göre verilecektir.
Yapı kayıt belgesine
bağlanan yapılara, su, elektrik ve doğalgaz bağlanacak, İmar Kanunu uyarınca
daha önce verilmiş olan yıkım kararları iptal edilecek verilmiş olan para
cezaları tahsil edilemeyecektir.
Ayrıca, yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma
izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, yapı kayıt belgesi
ile maliklerin tamamının muvafakatinin bulunması ve imar planlarında umumi
hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edilmesi halinde yapı kullanma izin
belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilecektir.
Yapı Kayıt Belgesi alınan
yapıların, Hazineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlar
öncelikle Bakanlığa tahsis edilecek ve Bakanlıkça yapı kayıt belgesi sahipleri
ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine rayiç bedel
üzerinden satılacaktır.
Yasal düzenlemede dikkat
çeken husus, Hazine taşınmazları üzerindeki yapılar için Yapı Kayıt Belgesi
alınması halinde taşınmazın satılması konusunda Bakanlığın bağlı yetki içinde olduğudur.
Diğer bir deyişle hazine mülkiyetinde olan yapılar, imar barışı düzenlemesi
vesilesiyle özel mülkiyete açılmak zorundadır.
Bu konuda İstanbul 5.
İdare Mahkemesi 27.12.2019 tarih ve E:2019/943, K:2019/2577 sayılı kararında;
“7143 sayılı Yasa ile
3194 sayılı İmar Kanununa ilave edilen geçici 16. maddesinde, yapı kayıt
belgesine konu yapının ve arsasının alanın bedelinin ödenmesi ve 31/12/2019
tarihine kadar başvurulması koşullarının gerçekleşmesi halinde Hazineye ait
taşınmazlar üzerine inşa edilen yapıların tahsis yapılacak olan Bakanlık tarafından,
belediyelere ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş yapılar da ise, ilgili
belediyelerce yapının bulunduğu alanın ifrazı yapılarak, ifrazın mümkün
olmaması durumunda hisseli olarak yapı kayıt belgesi alınan yapıların sahipleri
ile bunların kanuni veya akdi haleflerine doğrudan satışının yapılması
öngörülmüştür.
Bu bağlamda, taşınmaz
maliki idarenin, 3194 sayılı Kanunun geçici 16.maddesinde yer alan yukarıda
belirtilen koşulların sağlanması halinde, yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek
yapılar ayrıksı tutulmak kaydıyla, yapı kayıt belgesine konu edilen yapı ve
arsasını kullanımında bulunduran kişilere doğrudan satma konusunda bağlı
yetkisi bulunmaktadır.” yönünde karar vermiştir.
Konuya ilişkin olarak alt
düzenleme yapılmış ve 26.12.2019 tarih ve 30990 sayılı Resmî Gazetede
Yayımlanarak yürürlüğe giren 396 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile Yapı
Kayıt Belgesi alınan yapıların bulunduğu Hazineye ait taşınmazların, Yapı Kayıt
Belgesi sahiplerine satışına ilişkin usul ve esasları belirlenmiştir.
Anılan Genel Tebliğ’de, Yapı
Kayıt Belgesine bağlansa da, ilgilisine satılamayacak
taşınmazlar
a) 31/12/2017 tarihinden sonra
üzerine yapı yapılan taşınmazlar,
b) 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu
kapsamında kalan taşınmazlar,
c) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu
kapsamında kalan taşınmazlar,
ç) 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı
Kanununa göre kıyıda kalan yerler,
d) 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Milli Parklar
Kanunu uyarınca milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma
alanları içinde kalan taşınmazlar,
e) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında satışı mümkün olmayan taşınmazlar
ve ilgili idare tarafından satılması uygun görülmeyen taşınmazlar,
f) 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi
Kanunu’nda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içinde 3194
sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan
kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanda bulunan taşınmazlar,
g) İstanbul tarihi yarımada içinde 3194 sayılı
Kanunun geçici 16 ncı maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile
listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlarda bulunan taşınmazlar,
ğ) 19/6/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale
Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı Hakkında Bazı Düzenlemeler Yapılmasına Dair
Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirlenmiş Tarihi
Alanda bulunan taşınmazlar,
h) Özel kanunlar kapsamında kalan ve ilgili
idare tarafından satışı uygun görülmeyen taşınmazlar,
ı) Sosyal donatı için tahsisli alanlarda kalan
taşınmazlar,
i) İmar planlarında kamu hizmeti için ayrılmış
taşınmazlar (ilgili idare tarafından bu hizmette kullanılmayacağı
belirtilenler, fiili veya hukuki durumu itibarıyla kamu hizmetlerinde
kullanılması mümkün bulunmayanlar veya ilgili milli emlak idaresince fiilen
kamu hizmetinde kullanılmadığı tespit edilenler hariç) veya fiilen kamu
hizmetlerinde kullanılan taşınmazlar,
j) Teferruğ yoluyla edinilen ve edinme
tarihinden itibaren bir yıl geçmemiş taşınmazlar,
k) Kamulaştırma yoluyla edinilip 4/11/1983
tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 23 üncü maddesinde yazılı süresi
dolmamış taşınmazlar,
l) Taşkın yapı durumunda olanlar hariç;
üzerinde havuz, spor sahası, konteyner ve benzeri bina niteliğinde olmayan yapı
bulunan taşınmazlar,
m) Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup
tescili mümkün olmayan taşınmazlar,
n) Özel kanun hükümleri gereği kamu kurum ve
kuruluşlarına tahsisi, devri, terki ve kullanım hakkı verilmesi gereken
taşınmazlar,
o) Hatay ili sınırları içerisinde bulunanlar
ile Çanakkale ilinin Bozcaada ve Gökçeada ilçeleri sınırları içerisinde bulunan
taşınmazlar,
ö) Yapı Kayıt Belgesi iptal edilen taşınmazlar,
p) Bakanlıkça satışı uygun görülmeyen
taşınmazlar satılamaz.
düzenlemesi yapılmıştır ki, ç,h,j,k,ı,n,o,p
bentlerinde yazılı taşınmazlar yönünden düzenleme 3194 sayılı İmar
Kanunun geçici 16. maddesi hükümlerinde getirilen hakları daraltmakla hukuka
aykırıdır.
3194 sayılı İmar
Kanunun geçici 16. maddesi hükmüne bakıldığında,
4342 sayılı Mera Kanunu
6831 sayılı Orman Kanunu
3621 sayılı Kıyı Kanunu
2873 sayılı Milli Parklar Kanunu
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
kapsamında olan taşınmazlarla,
18/11/1983 tarihli ve
2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm
bölgesi içinde ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alan
ile İstanbul tarihi yarımada içinde ekli kroki ile listede sınır ve
koordinatları gösterilen alanlarda ve ayrıca 19/6/2014 tarihli ve 6546 sayılı
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun
2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenmiş Tarihi Alanda kalan
taşınmazların,
ayrıca üçüncü kişilere
ait özel mülkiyete konu taşınmazlar ile Hazineye ait sosyal donatı için
tahsisli taşınmazların imar barışı kapsamına alınmadığını görmekteyiz.
Normlar hiyerarşisi
kuralı uyarınca alt hukuk normları dayanakları olan üst hukuk normlarının
kapsamını daraltıcı ya da genişletici düzenlemeler içeremez. Anılan Tebliğ ile
Hazine taşınmazlarının ilgililerine satışı konusunda Bakanlığa sınırları belli
olmayan geniş bir takdir yetkisi tanındığı görülmekte olup, bu durumun, keyfi
yorum ve uygulamalara yol açabilecektir.
Bakanlığa, Kanun ve
Esaslara aykırı olarak keyfiliğe varan takdir yetkisi tanıyan bu hüküm açıkça
hukuka aykırıdır.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilİlgili karar da "7143 sayılı Yasa ile 3194 sayılı İmar Kanununa ilave edilen geçici 16. maddesinde, yapı kayıt belgesine konu yapının ve arsasının alanın bedelinin ödenmesi ve 31/12/2019 tarihine kadar başvurulması koşullarının gerçekleşmesi halinde Hazineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilen yapıların tahsis yapılacak olan Bakanlık tarafından, belediyelere ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş yapılar da ise, ilgili belediyelerce yapının bulunduğu alanın ifrazı yapılarak, ifrazın mümkün olmaması durumunda hisseli olarak yapı kayıt belgesi alınan yapıların sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine doğrudan satışının yapılması öngörülmüştür."
YanıtlaSilYapı kayıt belgesi kanuni süresinde alınmış, doğrudan satış başvurusu kanuni süre içinde yapılmış fakat muhdesat sahibinden 2021 yılında muvafakat alındığı için satışı alamıyorum, Yeni imar barışı kanununu beklemeliyiz demekteler mahkeme yolu ile çözüzlebilirmi acaba. saygılar