22 Ocak 2021 Cuma

KIYI PLANLAMASI VE YAPILAŞMASINDA KAZANILMIŞ HAKLAR

 

Anayasada kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu belirtilmiş, sahil şeritlerinden yararlanmada kamu yararına öncelik verilmiştir.

Anayasanın kıyıya ilişkin kuralları ve Anayasa Mahkemesinin, 3086 sayılı Kıyı Kanununun tüm hükümlerini iptal ettiği 25.02.1986 günlü, 1985/1, K:1986/4 sayılı kararının gerekçeleri dikkate alınarak hazırlanan 3621 sayılı Kıyı Kanunu 17.04.1990 tarihinde, bu Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik ise 03.08.1990 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

3621 sayılı Yasanın 4. maddesinde, sahil şeridi: Kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan olarak tanımlanmış, Kanunun Geçici Maddesinde de, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mevzuat hükümlerine uygun olarak onanmış ve kısmen veya tamamen yapılaşmış 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının sahil şeritleri ile ilgili hükümleri geçerlidir…” hükmüne yer verilmiştir.

Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca, kısmi yapılaşma değerlendirmesi mevzi imar planlarında imar adası bazında, uygulama imar planlarında ise sahil şeridinde kalan imar adalarının bütünü bazında yapılmaktadır.

Mevzi imar planlarının olduğu yerlerde yapıların bulunduğu parsellerin sayısının veya kullanılan toplam taban alanının imar adasındaki toplam parsel sayısının veya toplam alanın yüzde ellisinden fazla olması durumu; uygulama imar planlarının olduğu yerde de plan kapsamındaki imar adalarının sayısının yüzde ellisinden fazlasında anılan koşulların bulunması kişilere korunacak haklar sağlayan ölçüt olarak alınmıştır.

Anayasaya göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetileceği belirtilen kıyılar üzerinde "kazanılmış hak" kavramının ne derece geçerli olduğu konusu, Kıyı Kanunu ve bu Kanunun uygulanması yönünden büyük önem taşımaktadır.

Kıyı Kanunundan önce oluşmuş hakların nasıl ve hangi ölçüler içinde korunabileceğini belirlemek için Kanuna geçici madde eklenmiş ve buna uygun olarak Yönetmelikle kısmi yapılaşma tanımlanmış ve mevcut hakların sınırları belirlenmiştir.

Sahil şeritlerinde kazanılmış hakların korunmasına yönelik olarak düzenleme getiren 3830 sayılı Yasanın Geçici Maddesinde; kısmen veya tamamen yapılaşmamış alanlarla ilgili imar planı revizyonlarının 11.07.1992 tarihinden itibaren bir yıl içinde tamamlanması zorunluluğu getirilmiş, kazanılmış haklara ilişkin düzenleme getirilmemiş, 3621 sayılı Yasaya göre sahil şeritlerinde kazanılmış hakkın doğmadığı alanlarda imar planı revizyonuna gidilmesini öngörülmüş bulunmaktadır.

 Bu duruma göre, sahil şeritlerinde 17.04.1990 tarihinden önce geçerli olan uygulama imar planları; kısmen veya tamamen yapılaşmış alanlara yönelik planlardır.

Kanunlara getirilen ve kanunların geçiş hükümlerini düzenleyen Geçici maddeler ile yeni düzenleme yürürlüğe girinceye kadar geçecek süre içinde yapılacak işlem ve düzenlemeler, uyulacak ilke ve kurallar ile daha önceki düzenlemelerden doğan hakların korunmasına ilişkin hususlar ve benzeri geçiş hükümleri düzenlenir.

Kıyı kanununa eklenen geçici madde de, yukarıda düzenleme amacı belirtilen, daha önce kanunla belirlenmiş hakların korunması ve kişilerin mağdur edilmemesinin amaçlandığı bir geçici maddedir. Ancak, bu madde ile önceden var olan hakların sınırsız olarak korunması söz konusu değildir.

İmar hukukunda, kazanılmış hak kavramı ile ilgili olarak belli bir ölçütün, Kıyı Kanununun amacına uygun olarak belirlenmesi zorunludur. Bir kez yasanın bir kuralına aykırı biçimde edinilen hakka, daha üstün bir hak bulunmasına karşın, sonsuza değin geçerlilik tanınması, kazanılmış hak durumunu genişletir. Diğer yandan, Anayasa'nın kıyılara ilişkin yukarıda belirtilen hükmüne aykırı olarak kıyıların daraltılması sonucunu doğurur ve kıyılardan yararlanmada önceliği kamuya veren Anayasa ile bağdaşmaz.

Kanun ve Yönetmelik hükmüne göre kısmi yapılaşma olması durumunda kazanılmış hak; anılan yapıların mevcut haliyle korunmasına ilişkin olup, geçici maddede belirtildiği gibi kısmen veya tamamen yapılaşmamış alanlarla ilgili imar planı revizyonlarının kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tamamlanarak, kısmi yapılaşma durumunun tespit edilmesi gerekmektedir.

11 Temmuz 1992 öncesi yapılan veya yapılmaya başlanan yapılar hakkında ise kazanılmış hak oluşmakta, ancak daha sonra yapılacak imar planlarında 100 metrelik sahil şeridinin Kıyı Kanununa uygun olarak planlanması ve yeni yapılanmaların Kıyı Kanununa uygun olması gerekmektedir.

Bu kapsamda kısmi yapılama gereği kazanılmış hakkı bulunan sahil şeridindeki yapı sahiplerinin yapıları ekonomik varlığını sürdürene kadar korunmakla beraber kanun ve yönetmelik hükmü gereği kazanılmış hakkı bulunan parsellerin ve kısmi yapılaşmadan yararlanan yapılaşmamış taşınmazların devamlı olarak bu haktan yararlanması ve sürekli yapılaşma hakkı tanınması ve sonraki tarihli planlarda kullanım kararlarının değiştirilmemesi Anayasa ve Kıyı Kanunu hükümlerine, planlama esas ve tekniklerine uygun olmaz. Bu yapıların bulunduğu taşınmazların da yeni yapılacak imar planında kullanım durumları değiştirilebilir.

Bu doğrultuda, Kıyı kanununda belirlenen kısmi yapılama hakkından yararlanarak tamamlanmış binalar, imar planlarındaki yeni fonksiyonları yaşama geçirilme sürecine değin ekonomik ömürlerini sürdürene kadar varlıklarını sürdürecekler, ekonomik ömürlerinin sonunda yeni plan hükümlerine tabi olacaklardır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder