Yargılama makamları
yürürlükteki kanunları uygularken hukuksal ve maddi hatalar içeren kararlar verebilmektedir. Maddi ve hukuki hataları
olan bir mahkeme kararı adalet sistemine
olan güven ve toplumsal barış açısından ciddi bir tehdit oluşturur.
Bu tehdidin bertaraf
edilmesi ancak hukuk devleti ilkesinin işler hale
getirilmesi ile mümkündür. Hukuk devleti ilkesinin işler hale getirilmesi idarenin
her türden işlemlerinin kontrol edilebilir ve hesap sorulabilir olmasına
bağlıdır.
Bu
anlamda, maddi ve hukuki hataları olan mahkeme
kararlarının düzeltilebilmesi gereklidir.
Ülkemiz İdari Yargı Sisteminde hukuk devleti ve hukuki
güvenlik ilkesinin sağlanması için kesinleşmemiş kararlara karşı
olağan kanun yollarından olan itiraz (yürütmenin
durdurulması taleplerine dair kararlar hakkında), istinaf ve temyiz başvuru yolu bulunmaktayken, buna
karşın kesinleşmiş hükümler aleyhine ise olağanüstü kanun
yollarından olan yargılamanın yenilenmesi yolu bulunmaktadır.
İdari
yargılama hukukunda kesin hüküm ile sonuçlanmış bir uyuşmazlık var
ise kesinleşmiş kararın
değiştirilememesi esas kuraldır. Ancak bu kuralın mutlak bir
şekilde uygulanması halinde maddi ve hukuki hataları olan mahkeme kararları hukuk devleti ilkesini zedeler.
Bu durumun
oluşmaması için idari yargı sistemimizde yargılamanın
yenilenmesi yolu düzenlenmiş ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. ve 55. maddelerinde de
yargılamanın yenilenmesine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Yargılamanın Yenilenmesi
Sebepleri
İdari
Yargılama Usulü Kanununun 53. maddesinde başvuru sebepleri dokuz bent halinde düzenlenmiştir. Şöyle
ki;
İYUK
m.53/1: “Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen
kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi
istenebilir.
a) Zorlayıcı
sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir
sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş
olması,
b) Karara
esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme
veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm
karardan evvel verilmiş olup da yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin
karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c)
Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak
ortadan kalkması,
d)
Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla
belirlenmesi,
e)
Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
f) Vekil
veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış
bulunması,
g)
Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hâkimin katılmasıyla karar verilmiş
olması,
h)
Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hak-kında verilen karara aykırı
yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı
mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir
karar verilmiş bulunması,
ı)
Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki
protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek
taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.”
Dokuz bent
halinde sayılan bu sebeplerin dışında başka bir nedenden dolayı
yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz.
Yargılamanın
Yenilenmesinde Başvuru Süresi
Yargılamanın
yenilenmesi başvuru hakkı hak düşürücü süreye tabidir. İYUK
m.53/3’te belirtilen sürede, söz konusu hak
kullanılmazsa hakkın özü son bulmaktadır. Başka bir deyişle maddede
belirtilen sürenin dolması ile birlikte hem hakkın dava
edilebilirliği hem de hakkın kendisi yok olur.
Dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi yoluna, süresi içerisinde usulüne
uygun bir şekilde başvurulmalıdır.
İYUK
m. 53/3’te başvuru süreleri üç gruba ayrılmaktadır.
Bu ayrıma göre yargılamanın
yenilenmesi başvurularında asıl kural 60
gün olmakla beraber istisnai olarak 10 yıl ve 1 yıllık
süreler de öngörülmüştür.
Bu çerçevede İdari
Yargılama Usulü Kanununun 53.maddesinde: ‘Yargılamanın yenilenmesi süresi,
(1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, (1) numaralı
fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış
gündür.
Bu
süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi
izleyen günden başlatılarak hesaplanır.’
Yargılamanın
Yenilenmesinde Taraflar
Yargılamanın
yenilenmesi talebinde bulunma yetkisi, asıl davanın
taraflarına ait olsa da, görüşümüze göre müdahillerin de yargılamanın
yenilenmesi talebinde bulunabilmesi gerekir.
Yargılamanın
yenilenmesin Başvurunun Yapılabileceği Mahkeme
İYUK
m.53/2’e göre, yargılamanın yenilenmesi
başvurusunun yapılacağı mahkeme esas
kararı vermiş olan mahkemedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder