1 Eylül 2021 Çarşamba

İDARİ YARGIDA YARGILAMANIN YENİLENMESİ

 

Yargılama makamları yürürlükteki kanunları uygularken hukuksal ve maddi hatalar içeren kararlar verebilmektedir. Maddi ve hukuki hataları olan bir mahkeme kararı adalet sistemine olan güven ve toplumsal barış açısından ciddi bir tehdit oluşturur.

  Bu tehdidin bertaraf edilmesi ancak hukuk devleti  ilkesinin  işler hale getirilmesi ile mümkündür. Hukuk devleti ilkesinin işler hale getirilmesi idarenin her türden işlemlerinin kontrol edilebilir ve hesap sorulabilir olmasına bağlıdır. 

Bu anlamda, maddi ve hukuki hataları olan mahkeme kararlarının düzeltilebilmesi gereklidir.

Ülkemiz İdari Yargı Sisteminde hukuk devleti ve hukuki güvenlik ilkesinin sağlanması için kesinleşmemiş kararlara karşı olağan kanun yollarından olan itiraz (yürütmenin durdurulması taleplerine dair kararlar hakkında), istinaf ve temyiz başvuru yolu bulunmaktayken, buna karşın kesinleşmiş hükümler aleyhine ise olağanüstü kanun yollarından  olan yargılamanın yenilenmesi  yolu bulunmaktadır.

İdari yargılama hukukunda  kesin hüküm ile sonuçlanmış bir uyuşmazlık var ise kesinleşmiş kararın değiştirilememesi esas kuraldır. Ancak bu kuralın mutlak bir şekilde uygulanması halinde maddi ve hukuki hataları olan mahkeme kararları hukuk devleti ilkesini zedeler.

Bu durumun oluşmaması için idari yargı sistemimizde yargılamanın yenilenmesi yolu düzenlenmiş ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 53. ve 55. maddelerinde de yargılamanın yenilenmesine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

 

Yargılamanın Yenilenmesi Sebepleri

 

İdari Yargılama Usulü Kanununun 53. maddesinde başvuru sebepleri dokuz bent halinde düzenlenmiştir. Şöyle ki;

 

İYUK m.53/1: “Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.

a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,

 

b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,

 

c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,

d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,

e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,

f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,

g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hâkimin katılmasıyla karar verilmiş olması,

h) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hak-kında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması,

ı) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.

 

Dokuz bent halinde sayılan bu sebeplerin dışında başka bir nedenden dolayı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz. 

 

Yargılamanın Yenilenmesinde Başvuru Süresi

 

Yargılamanın yenilenmesi başvuru hakkı hak düşürücü süreye tabidir. İYUK m.53/3’te belirtilen sürede, söz konusu hak kullanılmazsa hakkın özü son bulmaktadır. Başka bir deyişle maddede belirtilen sürenin dolması ile birlikte hem hakkın dava edilebilirliği hem de hakkın kendisi yok olur.

Dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi yoluna, süresi içerisinde usulüne uygun bir şekilde başvurulmalıdır. 

 

İYUK m. 53/3’te başvuru süreleri üç gruba ayrılmaktadır.

 Bu ayrıma göre yargılamanın yenilenmesi başvurularında asıl kural 60 gün olmakla beraber istisnai olarak 10 yıl ve 1 yıllık süreler de öngörülmüştür. 

 

Bu çerçevede İdari Yargılama Usulü Kanununun 53.maddesinde: ‘Yargılamanın yenilenmesi süresi, (1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, (1) numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gündür.

Bu süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanır.’

 

Yargılamanın Yenilenmesinde Taraflar  

 

Yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunma yetkisi, asıl davanın taraflarına ait olsa da, görüşümüze göre müdahillerin de yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunabilmesi gerekir.

 

Yargılamanın yenilenmesin Başvurunun Yapılabileceği Mahkeme

 

İYUK m.53/2’e göre, yargılamanın yenilenmesi başvurusunun yapılacağı mahkeme esas kararı vermiş olan mahkemedir.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder