Uygulamaya ilişkin kararlar içeren ve imar programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren uygulama imar planlarının hayata geçirilebilmesi için imar programına bağlı olarak kamulaştırma yapılmasına ve parselasyon planlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Parselasyon planı yapılmadan (ifraz, tevhit ve terk işlemleri hariç) imar durumu düzenlenemez, dolayısıyla yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verilemez.
Bir
bölgede arsa düzenlemesinin yapılabilmesi için öncelikle 1/1000 ölçekli
uygulama imar planı yapılması ve yürürlüğe konulması, düzenlemenin de bu plana
dayanması gerekmektedir. Ayrıca, düzenlemenin yasada ve yönetmelikte öngörülen
yönteme ve biçime uygun yapılması da zorunludur.
İmar
planlarının uygulanmasına yönelik olarak arazi maliklerinin rızası alınmaksızın
yapılan ve imar uygulaması olarak da bilinen parselasyon işlemi, düzenli ve
sağlıklı bir kentleşmeyi gerçekleştirmek için uygulama imar planına ve
yönetmelik hükümlerine uygun, yapı adaları ve yapılaşmaya uygun imar parselleri
oluşturmak ve düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan imar planında
umumi hizmetlere ayrılan alanların imar parsellerinde oluşan değer artışı
karşılığında düzenlemeye giren parsel maliklerinden "düzenleme ortaklık
payı" adı altında bedelsiz olarak alınarak kamunun eline geçmesini
sağlamak amacıyla yapılır.
Böylelikle
parselasyon işlemi, imar planı ile yörenin konut, sosyal ve teknik altyapı
ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra bu ihtiyaçların hayata geçirilmesini
sağlayacaktır. Bu bağlamda parselasyon işlemi ile düzenlemeye giren
taşınmazlardan yol, yeşil alan gibi kamu alanlarına karşılık düzenleme ortaklık
payı kesintisi yapıldıktan sonra mümkün mertebe düzenlemeye giren tüm taşınmaz
maliklerine yapılaşmaya elverişli imar parsellerinden tahsis yapılması
hedeflenmektedir.
İmar
Kanunu’nun 18 inci maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin yönetmelikte
parselasyon işleminin hangi merciler tarafından ve ne şekilde yapılacağı
belirlenmiştir.
Buna
göre imar sınırları içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri,
malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın birbirleriyle,
yol fazlalarıyla, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle
birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya,
müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya
ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediye ve mücavir alanlarda
belediyeler, belediye ve mücavir alanlar dışında ise valilikler
yetkilidir.
İmar
planları genel düzenleyici işlem olmakla birlikte, parselasyon işlemleri
taşınmaz sahipleri açısından sübjektif hak ve yükümlülükler doğuran bireysel
işlemlerdir.
Parselasyon
planları, düzenleme sahasındaki mülkiyet sahipleri (kadastral parsel malikleri)
için uygulama imar planı ile oluşturulan yapı adalarında plan, plan notları ve
yönetmelikte yazılı kurallarla belirlenen parsel büyüklüklerine uygun arsa
üretilerek hisseli veya bağımsız olarak tahsisi ile adlarına tapu tescili
yapılması, diğer yandan kadastral taşınmazdan yapılaşma olanağı kazanacak imar
parseline geçiş nedeniyle artan değer artışı karşılığında düzenlemeye tabi
tutulan bölgenin gereksinimi olan hizmet ve tesisler için kullanılmak üzere,
taşınmazın yüzölçümünün yüzde kırkını aşmamak üzere bedelsiz olarak düzenleme
ortaklık payı olarak düşülmesi ve kamu/umumi tesis alanlarına kamu ortaklık
payı şeklinde hisselendirme yapılması gibi sübjektif sonuçlar doğurur.
Düzenleme
Ortaklık Payı (DOP) ve Kamu Ortaklık Payı (KOP)
Düzenleme
ortaklık payı (DOP), düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli
Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilkokul, ortaokul ve liseler, yol, otoyol hariç
erişme kontrolünün uygulandığı yol, suyolu, meydan, park, otopark, çocuk
bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumi hizmetler ve bu
hizmetler için kullanılmak üzere düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer
artışları karşılığında düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların,
düzenlemeden önceki yüzölçümlerinden yüzde kırkına kadar düşülebilen
miktardır.
Diğer
yandan, yukarıda sayılan umumi hizmet alanları dışında düzenleme sahasında
bulunan hastane, kreş, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi
kamu/umumi tesis alanlarına isabet eden parseller ise düzenlemeye giren arazi
ve arsaların alanları oranında hisselendirme yapılmak suretiyle kamu ortaklık
payı (KOP) olarak oluşturulmaktadır.
İmar
Kanunu’nun 18 inci maddesi uyarınca parselasyon planlarının hazırlanması ile
bir yandan düzenlemeye giren kadastral parselden daha fazla değere sahip imar
parselleri oluşturulmakta, diğer taraftan düzenlemeye tabi tutulan bölgenin
gereksinimi olan hizmet ve tesisler için kullanılmak üzere umumi hizmet
alanlarının (Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol,
meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi)
elde edilmesi sağlanmaktadır. Kamu/umumi tesislere ayrılan alanlara ait
parseller ise (hastane, kreş, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı
gibi) eşit oranda hisselendirme yapılması şeklinde gerçekleşmektedir.
İmar
planında öngörülen sosyal ve teknik donatı alanlarının tamamının düzenleme
ortaklık payı kesintisi ile karşılanması mümkün bulunmamaktadır. Buna göre İmar
Kanunu'nun 18 inci maddesinde düzenleme ortaklık paylarının kullanılacağı
alanlar arasında sayılmayan “kamu tesis alanlarının (resmi tesis alanları)”
düzenleme ortaklık payı kesintilerinden karşılanması mümkün değildir.
Hastane,
kreş, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi kamu tesis alanlarının
bulunduğu parsellerin, düzenleme sahasındaki arsa ve arazi sahiplerine hisse
verilmek suretiyle sağlanması amacıyla yapılan uygulamada, bu parsellerdeki
kamu ortaklık paylarının idarece bölgedeki nüfus ve yapılaşma durumu dikkat
alınarak kamu hizmetine ihtiyaç duyulduğunda bir program dâhilinde ilgili kamu
idarelerince kamulaştırılması esastır.
Arsa
ve arazilerin, malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakati aranmaksızın
düzenlenmesi sonucunu doğuran parselasyon işlemi sırasında düzenlemeye tabi
tutulan bölgenin gereksinimi olan hizmet ve tesisler için kullanılmak üzere,
taşınmazların yüzölçümünün yüzde kırkına kadar bedelsiz olarak düzenleme
ortaklık payı alınmasının mülkiyet hakkına getirilen bir sınırlama olduğu
kuşkusuzdur.
Parselasyon
Planlarında Başlıca Hukuka Aykırılık Nedenleri
Düzenleme
sınırının imar planına ve Yönetmelik hükümlerine aykırı tespit edilmesi,
DOP
oranının hatalı hesaplanması,
Kapanan
kadastral yolların DOP oranına dahil edilmeyip belediye adına bir parsele
tahsisi,
DOP
oranının her parsele eşit oranda uygulanmaması,
Teknik,
hukuki, ve fiili zorunluluk yokken aynı yerden parsel verilmemesi,
Mevcut
ruhsatlı yapıların korunarak tek bir bağımsız parselde bırakılması mümkün iken
bunun yapılmaması,
Atama
yapılan parselin eşdeğer olmaması,
DOP
sonrası geriye kalan alana karşılık boş bir parsel verilmesi mümkün iken, hisseli
parselden yer verilmesi,
Daha
önce yapılan uygulama sırasında DOP kesilmiş olan parselden yeniden tam oranda DOP
alınması belirtilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder